ENHANCER Projesi'nin imza töreni gerçekleşti
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin destek verdiği Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ortak yürütülen, "Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi (ENHANCER) Projesi" kapsamında pilot il seçilen Gaziantep ve Şanlıurfa’da ortak kullanım tesisleri için sözleşme imza töreni Zeugma Mozaik Müzesi’nde gerçekleşti. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Gaziantep halkı olarak çok önemli bir medeniyet kodlarıyla, ensar ruhuyla bir bebeğimiz daha ölmesin, bir annemiz göç yolunda hasta olmasın diye çok önemli bir misafirperverlik gösterdik” dedi.
Türkiye’de ki geçici koruma altında bulunan Suriyelilere yönelik yapılan sosyal ve ekonomik uyum çalışmalarını desteklemeye yönelik Avrupa Birliği (AB) mali fonu tarafından finanse edilen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ortak yürüttüğü, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin destek verdiği Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi (ENHANCER) Projesi’nde pilot il olarak seçilen Gaziantep ve Şanlıurfa’da ortak kullanım tesisleri için imza töreni Zeugma Mozaik Müzesi’nde yapıldı. Amacı istihdamı edilebilirliği, piyasaya erişilebilirliği kolaylaştırmak ve daha da iyileştirmek olan ENHANCER Projesi kapsamında Gaziantep Ticaret Odası, GETHAM, Gaziantep Üniversitesi Teknopark ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi hibe almaya hak kazandı. Yerelde iş geliştirme kapasitesini arttırmayı çalışacak proje, hem kooperatiflerde, hem de küçük ve orta ölçekli işyerlerinde istihdam yaratmayı hedefliyor. Proje kapsamında kurulacak ortak kullanım tesislerinde ülkede geçici koruma altında bulunan Suriyeliler ile ev sahibi toplum Türklerin ortak iş kurmasını sağlayarak ihracat yapacak malların tespiti ile yerel ekonominin güçlendirmesine destek olacak. Törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Gaziantep halkı olarak çok önemli bir medeniyet kodlarıyla, ensar ruhuyla bir bebeğimiz daha ölmesin, bir annemiz göç yolunda hasta olmasın diye çok önemli bir misafirperverlik gösterdik” diyerek şehrin üzerine düşeni yaptığını aktardı.
İmza Töreni’ne Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi Batı Balkanlar ve Türkiye Bölge Koordinatörü Tamer Kılıç ve hibe almaya hak kazanan kurumların temsilcileri katıldı.
Dönmez: Bu fonları en iyi şekilde kullanacağız
İmza töreninde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, kalkınma ajanslarının çalışmalarına dikkat çekerek, “ Bakanlığımız bünyesinde OSB'ler, teknoparklar, ARGE ve Tasarım Merkezleri var. Tüm bu eko sistemde birbirini tamamlayıcı yapıların hepsi bizde. Buradaki çalışmayı da İpekyolu Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüteceğiz. Biz bu fonları en iyi şekilde kullanacağız. Türkiye Gelecek Fonu kurma amacındayız. Dolayısıyla AB delegasyonundan bu konuda destek bekliyoruz. Türkiye'de ki bu fonun yatırdığı bütün paralar Türkiye'de yatırım yapacak fonlara gidecek. Bunların Türkiye'de ki sahipleri kim bununla ilgilenmiyoruz. Ayrıca İstanbul Kalkınma Ajansı önderliğinde ve diğer kalkınma ajansların katılımıyla yine bir fonların fonuna destek amaçlı bir programa çıktık. Buradan da yaklaşık 100 milyon avroluk daha fon yaratmak istiyoruz. buda girişimcilik eko sistemine gidecek. Burada başlayan bu çalışma hibeler, ortak çalışma alanlara ve ardından oluşan girişimcilere yatırım yapan fonlar sayesinde Türkiye'nin girişimci eko sistemine önemli katkı sunacaktır. Burada verilen paralar gerçekten sahada yerini buluyor” diye konuştu.
Şahin: Dünya barışına gidecek yolda hepimize düşen görevin hakkını vermemiz gerekiyor
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise törende yaptığı konuşmada AB ile ortak yürütülen Arkeoloji Ensititüsü’nün artık tamamlanma üzere olduğunu, bilim dünyası ve kültür rotasının artık merkezinin Fırat ve Gaziantep olduğunu gördüğümüz yeni bir döneme başladığını aktararak, “Pozitif psikoloji ve gündemle bunları çok daha fazla konuştuğumuz yeni bir dünyaya ihtiyacımız var. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nde konuşulan en önemli konunun sürdürülebilir kalkınma olduğunu gördük. Bu kalkınmada sadece ekonomik kalkınmanın yetmediğini, insani bir kalkınma modelini, çevreyi koruyan bir kalkınma modelinin Dünya için ne kadar önemli olduğunu gördük. Her şerde bir hayır vardır, her zorlukta bir kolaylık vardır. Buradan çıkarılacak derslerle pandemiden sonra kurulan yeni dünyaya hem ülke olarak, hem Gaziantep olarak hazırlanıyoruz. Veren elin alan elden üstün olduğunu ve bu konudaki manevi değerlerin bu göçe ilaç olduğunu hepimiz şahit olduk. Yıllardır beraber yaşanılan Gaziantep’te en önemli şeyin ‘iyi yönetişim’ olduğunu görüyoruz. Liderlik, duruş çok önemli ama şehrin modeline baktığımızda aslında ‘Gaziantep Modeli’, valimizin başkanlığında paydaşlarımızla iyi yönetişim, kardeşlik, birlikte iş yapma modelidir. Sorunlara çare üretme modelidir. Bu büyük sorunu yerel anlamda tek başına çözmenin mümkün olmadığını görüyoruz. Güçlü paydaşlarla birlikte koordine ederek bunu çözmek durumundayız. Daha fazla bir araya gelirsek, daha fazla yapılanları anlatmamız, dünyanın bütün ülkelerini Avrupa ülkeleri başta olmak üzere buraya davet edip göstermemiz gerekiyor. Aslında mesele buradaki hibe, mali destek değil. Aslında en büyük mesele kardeş olmamız, empati yapmamız. Dünya barışına gidecek yolda hepimize düşen görevin hakkını vermemiz gerekiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak 7 yıllık bu süreçte büyük hedeflere yola çıktığımızda dibimizde koca bir kaos ve savaşın sınırları nasıl etkilediğini, güvenliği sağlamadığınızda projelerin önemli olmadığını, güvenli şehir olmadan bunları başaramayacağımızı gördük. Bugünde konu başlığı olarak kurumsal kapasitenizi güçlendirmek gerektiğini, buna uygun olarak kendi modelimizi geliştirmek gerektiğini gördük. Bu kapsamda özel birimler kurduk, kendi içimizde bunu nasıl yönetiriz, dışarıya nasıl anlatacağız, projeler nasıl üreteceğiz buna başladık. Bütün ülkeler ve göç modellerini inceledik. Hangi modelin entegre edip asimile etmediğini, hangi modelin gettolaştırmadığını, huzur ve barış getirdiğini gördük. Bunun üzerine odalarla yoğun çalıştık, üniversiteler enstitülerini kurdu. Bugün yapılan güvenlik operasyonlarıyla çok daha güvenli bir hale gelmiş Gaziantep var. Bu birliktelik iyilerin, yaşatanların kazanacağı dünyayı inşa etme fırsatı veriyor” ifadelerini kullandı.
Gül: AB'nin ülkeye gerçekleştirdiği yardım yatırımları, insani gereklilik açısından gerçekleştiriliyor
Gaziantep Valisi Davut Gül, şehirde geçici koruma altında bulunan yaklaşık 500 bin Suriyeli olduğunu hatırlatarak, “Gaziantep ve Türkiye bu kişilere kucak açarken AB’nin ülkeye gerçekleştirdiği yardım yatırımlarını insani gereklilik açısından gerçekleştiriyor. Fakat bu geçici korumada bulunan kişilerin ülkede yer alma süresi tahmin edilenin üzerine çıktı. Bu nedenle bu tür yatırımlar çok önemli. Kurumsal kapasitemizi yükseltiyor. Ama bunlar gibi çok sayıda tesise ihtiyacımız var. Bizim bir milyon civarında 18 yaş altı gencimiz var. Bunun içerisinde yine geçici koruma altında bulunan misafirlerimiz var. İyi eğitim olursa Türkiye ve Gaziantep açısından önemli bir şans olacak. Son olarak bu fondan yararlanan paydaşlara ve destek veren kuruluşlara teşekkür ediyor, hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Meyer-Landrut: Bu projenin sonunda büyük başarı hikayelerin çıkacağına inanıyorum
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Suriye’de iç savaşın çıktığı günden bu yana mülteci konusunda AB'nin Türkiye'ye destek verdiğini söyleyerek, “ İşbirliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kurumları, ulusal yardım dernekleri, yerel işbirlikleri, belediyeler ve Türk halkı olağan dışı destekle ev sahipliği yapıyor. Bu açıdan Türkiye dünyadaki en büyük mülteci topluluğuna ev sahipliği yapan bir ülke. Türkiye'nin her yerinde çok farklı konulara destek veriyoruz. Belediyelerin alt yapı ihtiyaçlarından, eğitime, temel ihtiyaçlardan sağlığa kadar bir çok alanda destek sağlıyoruz. İşbirliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kurumları, ulusal yardım dernekleri, yerel işbirlikleri, belediyeler ve Türk halkı olağan dışı destekle ev sahipliği yapıyor. Bu açıdan Türkiye dünyadaki en büyük mülteci topluluğuna ev sahipliği yapan bir ülke. Girişimcilik en çok önem verdiğimiz konulardan biridir. Bu projenin sonunda büyük başarı hikayelerin çıkacağına inanıyorum” diye söyledi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz ise proje ekibiyle sahada yapılan çalışmaların ardından hibe almaya hak kazanan kurumları tebrik ederek, ENHANCER Projesi kapsamında sağlanan imkanlardan en iyi şekilde fayda sağlanacağına inandığını kaydetti.