Belediye başkanlarımız bir şeye çok meraklı: Açılış yapmak. Kurdele kesmek, poz vermek, alkış almak… Hele ki iş “bisiklet yolu açılışı” olursa, daha da keyifli. Çünkü bisiklet yolları modernlik göstergesi ya hani… Ama işin komik tarafı, açılıştan sonra o yolları kimse hatırlamıyor.
Şehrin dört bir yanına serpiştirilen bisiklet yolları var. Serpiştirilen diyorum çünkü gerçekten serpiştirilmiş. Bir yerden başlıyor, tam keyfiniz yerine gelmişken ya yol ortasında bir ağaçla karşılaşıyorsunuz ya da “pardon, burada bitti” tabelası olmadan bitiveriyor.
Delikler, çukurlar, yamalar… Adeta “ekstrem spor” alanı gibi. Hani yol değil de, belediye size ücretsiz bir macera parkuru yapmış sanki. Ara sıra park etmiş araç engeli, elektrik direği sürprizi ya da kaldırımdan atlama zorunluluğu da cabası.
Bir gün belediye başkanlarımızdan ricam olacak: Şu yolları kendi bisikletleriyle denesinler. Ama makam aracı arkadan eskortluk yapmasın! Emin olun daha ilk yokuşta ter değil, pişmanlık dökerler.
Kısacası sevgili başkanlar; bisiklet yolu yapmak “boya çekmek” değildir. Yol dediğin güvenli olur, kesintisiz olur, insan gibi sürülür. Yoksa şimdiki haliyle bisiklet yolu değil, “vatandaş sabrı test parkuru.”